2 Temmuz 2011 Cumartesi

“GRANDE TERİM”



Eski âşıkların kavuşması gibiydi Terim’le Galatasaray’ın hikâyesi. İmza töreni sırasında Galatasaray’dan bahsederken ben bu takıma 17 yıl önce imza attım dedi… 4 lig şampiyonluğu, UEFA kupası, sayısız kupa ve her ne kadar takımın başında Luce olsa da hakkını Terim’e teslim etmemiz gereken bir Süper kupa. Sonrasında başlayan İtalya macerasında Floransa temsilcisine kazandırdığı İtalya Kupası ve Milan’ı çalıştırmayı başarmış ilk ve belki de tek Türk olabilmek, onun isminin geçtiği her yerde güven demek. İmparator bütün bu başarıları kazanırken bile, kulağı hep yuvasındaydı. Zaten ne o Galatasaray’dan vazgeçebildi, ne de Galatasaray onu unutabildi. Dün 3. kez imza attı Galatasaray’a, kendi tabiriyle döndü yuvasına, üstelik bu kez ikinci gelişine göre arkasında daha büyük bir güç olan Ünal Aysal’la. Değinmeden geçemeyeceğim; Adnan Polat’ı reddetmesine en çok sevinenlerden biriyim ve Ünal Aysal’da ise gerçekçi, hedefleri olan tam bir iş adamı kimliği hâkim olduğuna inanlardan. Yani bu kez yalnız kalmayacak imparator. Saha dışı sorunlarıyla uğraşmak yerine, saha içinde alan ve adam kovalayan, topla oynayan, istekli futboluyla yenilse bile helal olsun dedirtecek, Avrupa’yı yeniden titretecek Galatasaray’ı yeniden oluşturabilecek. Dün zaten konuşmasının başında kurmuş olduğu ''Galatasaraylı Fatih yuvasına dönmüştür. Benim için asıl cümle ve ana fikir budur'' cümlesi de bu durumu özetler nitelikteydi, yani biz artık buradayız mesajını verdi. Bunun dışında toplantı süresince Arda konusundan, transfer çalışmalarına kadar bütün konularda açıklamalar yaptı ve gazeteci arkadaşların sorularını cevaplarken, o özlemiş olduğumuz, Terim’in olmazsa olmazı olan kendine has üslubu ile onları uyarmayı da ihmal etmedi. Özellikle transfer konusundaki hassasiyetini dile getirdi ve gizliliğin çok önemli olduğunu belirtti. Hoca bütün planlarını açıkladıkça, içimi kaplamış olan huzur, bana yeni sezon artık başlasın dedirtti. Sonrasında ise bu işi zaten bir tek sen toparlardın hocam dedim, içeriye gidip biraz Fatih Terim videosu izledim… İmparator yuvana hoş geldin!!!!!

1 Temmuz 2011 Cuma

Copa America 2011






Tam 2011 yazı boş geçecek derken Copa Amerika ilaç gibi geldi.Copa Amerika,bir Dünya Kupası, bir Avrupa Şampiyonası değil ama futbolsuz kalmaktan iyidir.Hiç yoktan iyidir diyecektim ama içinde Brezilya'nın,Arjantin'in olduğu bir organizasyona hiç bir zaman "hiç yoktan iyidir" demek biz futbolseverlere yakışmaz.İşte grup değerlendirmeleri.

A grubu:Arjantin,Bolivya,Kolombiya,Kosta Rika

Arjantin tartışmasız grubun favorisi.İkincilik için Kolombiya favori ama Bolivya ve Kosta Rika kolay lokma değiller.

B grubu:Brezilya,Paraguay,Venezuela,Ekvator

Bu grubun favorisi tartışmasız Brezilya.İkincilik için Paraguay.3.lük ve 4.lük için Venezuela ve Ekvator aralarında kapışırlar.

C grubu:Şili,Meksika,Peru,Uruguay

Bu grup için."Üff gruba bak" demek istiyorum.C grubu için her hangi bir şey söylemek için kahin olmak gerekiyor.Her şey olabilir.Bu grup tam bir cadı kazanı


Hızır gibi yetiştin Copa America .

Ankaragücü Serdar Özkan'ın sözleşmesini feshetti.



Beşiktaş alt yapısı çıkışlı Serdar Özkan Galatasaray'dan sonra Ankaragücü'nden de ayrıldı.

Ankaragücü ile sekiz maça çıkan Serdar Özkan 2 gol kaydetmişti.

Bakalım şimdi ki durağı neresi olacak...

30 Haziran 2011 Perşembe

ManU kalesi De Gea'ya emanet



Manchester United, Van der Sar'ın boşluğunu 17 Milyon Euro karşılığında Atletico Madrid'ten transfer ettiği genç kaleci David De Gea ile doldurdu.
Anlaşma 5 yıllık ama bence bu beraberlik 5 yıldan çok daha uzun süre devam edecek gibi.Neden derseniz? De Gea 20 yaşında ve haddinden fazla yetenekli ve United kalesinin de böyle bir yeteneğe ihtiyacı var.

Manchester'a 3-5 yıllık değil ömürlük imza atılır.(Sezen şarkısı gibi oldu)

ManU bu transferle çok güzel bir iş yaptı bence.En az 15 yıl kaleci sorunu çekmezler.Zaten alabileceği 3 kaleci vardı ( De Gea,Adler,Neuer) bunlardan en yeteneklisini ve en gencini aldı.

De Gea Hayırlı olsun...