6 Ocak 2010 Çarşamba

Yaşlanıyoruz Kesinlikle..



Son bırkac yıldır artık yaslandıgımı ve futbolun bana eskı tadı vermedıgını dusunmeye baslamıstım.Sanslıyız kı Portekiz'i Cek Cumhuriyeti'ni Belçika'yı İsveç'i ucundan da olsa Danimarka'yı ve suan sayamadıgım bir cok ekibi zamanında en harika anlarında izleyebildim ancak gün gectikce duraganlıgım ve suan herkesin öldügü futbolculara karşı antipatip artıyor.

Benim için bir Ronaldo vardır o da Portekizli degildir mesela..

Önce Rui Costa'sızlık koydu bana sonra da Figo'nun elvedası bu sürede zaten vişne çuruğu formaları bile kızarmaya baslamıstı Eusebio'nun torunlarının..

Nedved'e yalvardım ıcımden ama o da bıraktı.. Cek'lere de doyamadım..

Artık Mpenza kardesler Belcika kadrosunda degıllerdi Nilis'ler Schifo'lar yoktu, hiç yoksa Eric Van Meir'ler Baart Goor'lar.. yoktular..

Isvec'ten umudu keseli cok olmustu ama P.Anderson T.Lucic eksıklıgını Mellberg'le kapatıyordum hıc yoksa..

fakat bu sonuncusu bana cok koydu.. belki oynadıgı donemde cok eli öpülesi gelmiyordu insana ama bırakınca da acısı çöktü yine..





Evet.. Patrick Berger artık yok.. 36 yasında aktif futbola gözlerini yumdu..Dizindeki sakatlık ve iflah etmeyişi..

Slavia Prag ve Dortmund'lu yıllarından sonra araya sıkısan bir Euro96 performansı onu güneşin batmadıgı ülkenin kırmızılı işçi sınıfı efsane takımı Liverpool'a getirmek için fazlaca şaşalıydı bile..Burada 150 maca cıkan ve 6 da kupa kazanan Patrik sonra sonra, sakatlıklarla mucadele ederken Porstmouth Aston Villa Stoke ve Sparta Prag takımlarının formalarını da terleterek elveda sozcugunu bana göre erken telafuz etti..
Ne diyelim Tesekkürler Berger..

3 yorum:

Birol dedi ki...

Vallahi güzel yazı bravo..

AlpEr dedi ki...

Helal kardes dogru yoldasın=)

Adsız dedi ki...

Uzulme lan CR'de iyidir peste ölümsüz hiçyoksa :))

Ömer Faik